15 Haziran 2011 Çarşamba

Tayfur Havutçu - Yeni Sezon

   Takım kötü gittiği zaman ilk fatura her zaman teknik direktöre kesilir.Bu durum Türkiye liginde çok fazlaca görülür malumunuz..Beşiktaş ise teknik direktör kıyımının en çok görüldüğü takımların başında gelir.Son 10 yılda 10 teknik direktör değiştirilmiş.Genelde Türkiye'de yabancı hocalarla büyük tazminatlar ile bir şekilde uzlaşıp yerli hocaları ise sırtını zıvazlayıp ''sen bizim evladımızsın'' diye göndermek en fazla gördüğümüz yöntemlerin başında gelir..
   Tayfur Havutçu nun Beşiktaş'a teknik direktör olmasında en büyük faktör Türkiye Kupasının kazanılması.Herşey pamuk ipliğinde bir tek maça bağlıydı.Kazanırsa başarılı kazanamazsa gönder,başın dara düşünce tekrar çağır.Nasıl olsa evladımız ya..
 
  Kupanın kazanılması ile sezon boyunca yapılan tüm yanlışlar tek bir hamlede silindi.Avrupa'ya gitmenin en kolay yolu olan Türkiye Kupası kaybedilmesi durumda transfer edilen bu yabancıların takımda kalması da zor görünüyordu.Her oyuncunun talipleri vardı tek tek isim isim saymaya gerek yok.Kiminden kar edip kimden kimine tazminat ödeyip yollar bir şekilde ayrılırdı.Nitekim bu kötü senaryoların hiçbiri gerçekleşmedi.
 
  Tayfur Havutçu kendini çok fazla ispatlama şansı olmadı lakin iç sahadaki iddiasız Gençlerbirliği maçı biraz can sıkıcıydı.Yanlış bir oyuncu değişiklikleri sonucu yeni transfer Mustafa Pektemek'in golü ile beraber kalındı.Bu maçı ölçü almak elbette yersiz ama gelecek için kritik bir hataydı.Genç ve tecrübesiz hocalar bu tip maçlarda deneme yanılma yöntemleri ile bu tarz hatalarını gidermeli.Genç  oyuncu oynatabilirsin,maç içerisinde mevcut taktiğini değiştirebilirisin,stoperini forvete koyarsın (Ertuğrul Sağlam-Ömer Erdoğan) hiç oynamadığın bir taktiği denersin vs. daha bir dolu şey.Bunlar insiyatif almayı öğretebilecek unsurular.Yoksa Simao ve Quaresma ya söylemesen de kanat değişimlerini kendi başlarına yapabilecek oyuncular!
  
  Havutçu'nun göreve gelmesinde ligimizde başarılı olan yerli hocalarında etkisi var.90 lı yılların efsane Beşiktaş'ında oynayan birçok futbolcu Türkiye liglerinde görev yapıyor.Bu iyi bi'şey ancak ne yazık ki Ertuğrul Sağlam ve Mehmet Özdilek dışında sivrilen olmadı.Malum her yerli hocadan Guardiola olması bekleyen bir milletiz.
 
 Başkan Demirören başarısızlık anında ilk önce fatura keseceği kişi hoca olacaktır.Sonuçta o ki kimleri göndermedi ki...Tayfur Havutçu'yu göndermek için bir dakika bile düşünmez.

  Bir hocanın kafasındaki şablonu sahaya yansıtması en azından 2 sezon takımın başında kalması gerekir.İstediği oyuncuların çoğunluğunu transfer ederek ve ona destek olarak bu durum hoca lehine dengede tutulabilir.Schuster'e o kadar katlanıldıysa Havutçu'ya en az 2 sezon görev verilmesi en büyük isteğim.(Schuster konusunda bana kızacak olan arkadaşlar vardır fakat çıplak gözle 4-5 maç izlediğim için bu fikre sahibim)

  Geçen sezondan farklı olacağımız kesin.Sezonu erken açmamamız ve gerekli yerlere takviyeler ile daha geniş bir kadroya sahip olundu.Bunu durumu lehine çevirmek ve takım olgusunu yaratacak olan kişi de hocadır..
 
  Başkanın görevi ise en azından kendi sahibi olduğu gazetede çıkan haberi başkanı olduğu kulübün resmi sitesinden yalanlamamasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder