24 Aralık 2010 Cuma

14 Yabancı - Ondört yabancı

    Gordon  Milne nin asker arkadaşı yabancılarında sonra 100 civarı yabancı futbolcu transfer edildi.
Pascal,Ronaldo,Amokachi,Zago,Carew,Cordoba,Giunti,Pancu dışında fayda sağlayan yabancı sayımız çok çok azdır..Taraftarın içinde her yıl bir umut vardı,ha geldi ha gelecek diye,işte geldi..

 Yıllarca vasatı aşamayan yabancılara çuvalla paralar verilirken içimiz hep çız etmişti,3-5 maç oynayıp giden ya da 35 maç 3 gol gibi istatistiklerle bir dolu paralar kazanıp gittiler.Gelenin kabahatı yok,getirenin kabahatı var illaki!! Bu yıla kadar gelmiş en kariyerli yabancı oyuncu şüphesiz John Carew di,biraz toparlanıp piyasasını arttırınca tekrar Avrupa nın yolunu tuttu..Bu gelen yabancılarda da en büyük sıkıntı bu olabilir,Guti nin 1-2 yıl içerisinde futbolu bırakacak olması,Q7 nin yaşının genç olup tekrar piyasa yapıp Avrupa ya gidebilme ihtimali,Fernandes in kiralık olması,Tabata nın acayip bonservisi,Bobo nun aklının karışık olması,Holosko ve Sivok un sakatlığı,Zapo nun alınırkenki yüksek maliyeti,Ferrari nin yüksek maliyetinden dolayı satılamaması,şu an en zararsız Fink gel dersen gelir git dersen gider.Bu kabarık kadroda kabağın Hilbert e patlayacağı aşikar,halbuki önde faydalı da oynuyordu.Ancak rotasyonda yer bulur,cezalı ve sakat oyuncu sayımız her geçen gün artacağını düşünürsek takımda kalmalı..
 
   14 yabancı yerine %100 performans alacağımız 6 yabancı alınsa en kolay çözüm,Söylemesi kolay,uygulaması da kolay.İlhan Cavcav ın efsane lafı ''Her yıl bize oyuncu tavsiye ederlerdi kanmazdık,ama bu yıl kadık'' Herşeyi özetleyen muazzam bir özeleştiridir..
   
    Zapo-Sivok menajer ve Sinan Engin icadı,Ferrari menajer zekası,Tabata Başkan şehveti ile alınmıştır.Bu kadar basiretsiz bir transfer politikası varken,şimdi Avrupa nın isim yapmış futbolcularını transfer edebiliyoruz,Serdar Adalı ve Cengiz Zülfikaroğlu teşekkür etmek gerekir..
  14 yabancıya Aurelio ve Nobran ı da eklersek 16 yabancımız var,dehşet verici bir durum.Aurelio çok gerekli  değildi ama maliyeti ve Türk statüsü oynadığı için alındı,Nobran ise neden hala kalıyor merak konusu,şimdi ülkesine dönse yıllık kazandı 250.000 $ ı geçmez!!!
   Almeida nın 3-4 maçta 1 gol ortalamasını düşünürsek Bobo bu takımda kalmalı,yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.Ancak yönetim biz artık Dünya yıldızlarını alabiliyoruz istediğin parayı sana vermeyiz derlerse Bobo nun da Tabata yı transfer eden de sizdiniz demesi gerekir!!

   Beşiktaş ın transferden önce takım olgusunu yerine getirmesi gerekir.Hani vardı ya eskiden ''Kolej  havası ''..Yapılan transferler büyük bir kesimi mutlu etsede şahsen beni mutlu etmemiştir.Unutmayın ki çok seks yapmakla çok çocuk olmaz!!
  
   Sağlıcakla kalın..

12 Aralık 2010 Pazar

Yaşasın üç büyükler!!!

   Bundan 20 yıl evvel üç büyükler top oynamasa bile forması 3 puan alırdı.Hatta arkadaş sohbetlerinde ''lan bu takımı ben bile şampiyon yaparım'' şeklindeydi. Bahis,yayın gelirleri ve federasyonun maddi desteği sayesinde bende başarabilirim kıvamına getirdi.Avrupa kupalarına katılmak,gol atmak,puan almak,maça çıkmak dahi nakit para anlamına gelmeye başlamıştı.Yıllar boyu teknik direktörlerin ve yönetimlerin yapamadığını yüzü sıcak olan para gerçekleştirdi.Belki bu noktada akıllara üç büyüklerin bütçeleri akıllara gelebilir ama önemli olan Anadolu takımlarının gelirleri artması.Çünkü onların gelirleri eskiye göre %100 den fazla artmasıydı ve üç büyüklerin bir nevi başarıya doymasa bile doyum noktasına gelmesiydi..
  
  Yönetim yanlışları peşpeşe gelmeye başlamıştı Aziz Yıldırım'ın yönetime geldiğinden beri yaklaşık 1.5 milyar € harcayıp sadece 2 Türkiye ligi şampiyonluğu ve Şmapiyonlar ligindeki çeyrek finalden mutlu olmasıydı.Galatasaray da ise başarısız 2.Terim döneminin faturası çok ağır olmuştu.Yönetim miras yemeye devam ediyor,kazanılan UEFA ve Super Cupa saltanatı da artık bitme noktasına gelmişti.Maddi kriz de peşi sıra geldi 6 aya bir hoca değişimi ve yüzlerce futbolcu transferide çare olamamıştı.Beşiktaş'ta ise durum pek farklı değildi.Serdar Bilgili'den boşalan koltuğa,ultrahiper başarısız Yıldırım Demirören geçmişti ve birçok Beşiktaşlı arkadaşımın''Bu koca kafa gidene kadar bu takımı bırakıyorum'' demeye kadar sebep olmuştu.Uzun zamandır gelmeyen.Eski yıllardaki yerli futbolcu kalitesinin bir türlü olmayışı,yanlış ve sürekli zarar edilen yabancı transferleri başarısızlığa adeta davetiye çıkartıyordu
  Anadolu takımları eskisi gibi İstanbul deplasmanlarında tabiri caizse ''ezik'' bir futbol anlayışını bırakmıştı.Puanın,atılan golün,iddaa programlarına girmenin bile para kazanıldığı bir dönemde artık maymun gözünü düpedüz açtı..